Hediye, hediyelik eşya, hediyeleşme üzerine onlarca farklı yazı yazılıp çizilebilir. Ancak biz bu yazımızda daha çok kültürümüzde hediyeleşmenin önemi, gerekliliği, derecesi üzerine bir şeyler yazmak istedik.
Bizler hal hatır sormanın, akraba ziyaretinin, selamlaşmanın günlük hayatımıza önemli yer tuttuğu bir neslin devamıyız. Günlük yaşantımızda yemek, içmek gibi rutin işlerimizden çok farklı bir şekilde işlemez bunlar. Yolda karşılaşınca -hatta bazen tanımasak bile- selam vermek, büyükleri, yaşlıları vs. ziyaret etmek bizim kültürümüzün önemli yapı taşlarındandır. Yine bizim kültürümüzde yeni evlenecek çiftlere, çocuğunu sünnet ettirene her ne kadar bugün altın takılsa da eskiden küçük yerlerde tabak çanak gibi hediyelik eşya alınır ve onlara yardım etmek amaçlanırdı.
Peki bugün hediyelik eşya ve hediyeleşme kültürümüzün neresinde yer tutuyor?
Maalesef ihtiyacımız kadar tüketmeme, ihtiyacımız olandan fazlasını isteme, ihtiyacımız olmayan şeyi ihtiyaçmış gibi hissetme çağımızın en büyük illetinden bir tanesidir. Hâl böyle olunca bir süre sonra eşya da, hediye de değerini, hükmünü kaybediyor maalesef. Milyarlarca liralık pahalı hediyeler, sürekli alınan hediyeler artık zamanla anlamını, değerini kaybetmiyor mu?
Biz, bir çöpün bile değerini bilen, ufacık bir hediyeyi bile yıllarca sandığın en mühim yerinde saklayan bir kültüre sahip toplumuz. Bugün de aslında bunu yaşatmamız gerekiyor.
Biz, Mutlu Çiçek olarak hediyeleşmenin önemini biliyoruz. Fakat bu hediyenin maddi değeri ne olursa olsun manevi değerinin daha mühim olduğunu da biliyoruz. İşte çiçek siparişlerinizde bu manevi değere saygı gösteriyor, ve siparişlerinizi bundan aldığımız güç ile sahibine ulaştırıyoruz.