Yılbaşı hediyeleri düşünüldü, arandı, bulundu, verildi, sevindirildi, sevinildi. Bitti mi? Cık, bitmedi. Sırada ne var? Sevgililer Günü… Yani bu sefer hediyeler sevgiliye… Peki, bu ne demek? Yemek yapmak demek! Mimiklerinizi görür gibiyim… Açıklayayım: Gün; Sevgililer Günü olunca, hediye de; sevgiliye olunca düşünmek, oluşturmak, oldu mu diye tadına bakmak ve içine yemeğin tuzu biberi gibi tat verecek sevgimizi katmakta bitiyor. Aynı yemek yapmak gibi… Peki, biz bu Sevgililer Günü’nde nasıl bir yemek yapacağız? Birlikte düşünelim, birlikte karar verelim. Şahsen ben bu yıl tek bir parça üzerine eğilip, beğenilip beğenilmeyeceği riskini almayı düşünmüyorum. Yemeğin malzemelerini tam olarak bilmiyorum. Ama ne tarzda bir tat olacağını yavaş yavaş netleştiriyorum. Sizlerle de bu naçizane fikrimi paylaşacağım. Yemeğimin tarifini beğenip, yapmak isteyenler olabilir belki… Dediğim gibi içerik net değil, ama kabataslak söylemem gerekirse; ben bu yıl 14 Şubat’ta sevdiceğime hediye sepeti hazırlayacağım. İçini nelerle doldurabilirim diye biraz internetten araştırdım. Hazır hediye sepeti örneklerini inceledim. Tatmin edecek hiçbir şey bulamadım. Hazır sepetlerin içerisinde birbirinden itici peluş oyuncaklar var. Peluş oyuncak, peluş oyuncak olalı böyle talihsiz olmamıştı. 3- 4 tane çimdik kadar çikolata var. Hem çok sıradanlar, hem de çok pahalılar. Bu yüzden kendi ellerimle hazırlama fikrimi bir kez daha benimsedim. Ben bu sepeti erkek arkadaşım için hazırlayacağım. Ancak beylere de yardımcı olacak fikirler var içerisinde.
Günümüz hediye koleksiyonlarının zirvesine ulaşan şeker hamurlu kurabiyeleri bilirsiniz a dostlar…
İlk olarak hediye sepetime bunlardan yapıp koyacağım. İlk kez yapacağım için sonucun başarısından pek emin değilim. Yamuk yumuk olurlarsa da; masumane, sevimli bir tebessümle ilk kez yaptığımı belirterek ‘KIYAMAMA’ duygusundan yararlanacağım. Hem önemli olan emek sarf etmek değil mi? Yanına da çikolata parçaları ekleyeceğim. Çikolatanın biz bayanlara has olduğunu sanmayın. Erkeklerinde gönül perdesinin ardında bir çikolata krallığı bulunmakta…
Parfümlerin numune şişelerini bilirsiniz. Küçücük olurlar. Hafızalarda kalma ve esas ürüne çekme amacı güder bu numuneler. Bu sebeple hali hazırda elimde bulunan boş bir numune şişesinin içine kendi parfümümden dolduracağım. Aklı da burnu da kokumla dolsun.
Boğum boğum bir romantiklik olmasın, baymasın diye hediye sepetime biraz da espri katacağım. Belki görmüşsünüzdür, görmemiş iseniz de internet üzerinden temin edebileceğiniz bir ürün: Yazılıp silinebilir kalemiyle birlikte temin edebileceğimiz, magnet şeklinde bulunan, yapılacaklar listesi tahtası… Üstelik isme özel de hazırlanabiliyor.
Ben bu tahtayı esprili bir dille dolduracağım. Ekmek almaya asla beni gönderme, Nutellamı benden sakın esirgeme, leb demeden muhallebiyi anla, ayak serçe parmağımı masanın kenarına çarptığımda kulağına hemen pamuk tıka… Gibi… Okuduktan ve 1,2 kikirdedikten sonra bunları silip, önümüzdeki zaman diliminde yapmak istediklerimizi düşünüp; birlikte doldurma düşüncesindeyim.
Koyup koymamakta tereddüde düştüğüm(çok basit gibi göründüğü için), sonuç olarak koymaya karar verdiğim bir diğer şey ise kupa… Soğuk günlerde içini sıcacık bir içecekle doldurması; önce sımsıkı tutup ellerini, sonra yudumlayıp içini ısıtırken beni aklına getirmesinin ne zararı olabilir? Üstelik çok cici ve uygun fiyatta kupalar da var piyasada…
Bir de sevgi pıtırcıklarıyla bezenmiş bir not iliştirdim mi, tamamdır bu iş… Şimdilik hediye sepetim bunları barındırmakta sevgili dostlar… İlerleyen zamanlarda aklıma daha sempatik düşünceler gelirse sizlerle paylaşırım. Sevgiyle ve mutlu kalın…