8 Ocak 2014 Çarşamba

Hediye Nedir?

Karşılıksız olarak, bir başkasına mülk olarak verilen mal. Bir kimseye ikram olarak götürülen veya gönderilen mala da hediye denir. Türkçede, armağan kelimesi de hediye karşılığı olarak kullanılmaktadır. Hibe de, hediye demektir. Hediye; hibe etmek, bağışlamak, manasına gelir. hediye, insanlar arasında bir yakınlaşma ve yardımlaşma vasıtasıdır.
Tarih boyunca insanlar ellerindeki çeşitli mal ve eşyaları birbirlerine karşılık beklemeden verip hediyeleşmişlerdir. Toplumlarındin, örf, adet, gelenek görenek ve ekonomik durumlarına göre çeşitli Mal ve eşya hediye metaı olabilmiştir. Bunlar arasında mücevherlerden kumaşa, taştan topraktan mamul basit eşyadan
hayvanlara kadar hemen her çeşit mal görülür. Hediye, her zaman verilebildiği gibi, bilhassa, bayram , düğün, bir başarı vs. gibi vesilelerle verilir. Bazı memleketlerde, böyle zamanlarda hediye vermek, an’ane halini almıştır. Bilhassa müslüman Türkler arasında hediyeleşmek, mühim bir örf ve adettir.
ilahi dinlerin hepsi insanlara birbirleriyle hediyeleşmelerini tavsiye etmiştir. islam dini, hediye üzerinde önemle durmaktadır. Müslümanların, birbirleriyle hediyeleşerek, aralarındaki muhabbet bağını kuvvetlendirmelerini emir ve tavsiye etmektedir. Peygamber efendimiz; “Birbirinize hediye veriniz ki, birbirinizi sevmeye vesile olur.” buyurmuştur. Kendisine iyilikte, ikramda ve ihsanda bulunulan kimsenin kalbinde, insan tabiatının bir icabı olarak iyilik sahibine karşı bir yakınlık ve sevgi hasıl olur. Bu durum, toplumda insanların birbirine yakınlaşmasına, aralarındaki kin, husümet, hased, düşmanlık ve nefret gibi kötülüklerin ortadan kalkmasını sağlar.
insanlar arasındaki münasebetleri düzenleyen din, ahlak ve hukuk, hediyeleşmeyi de bir takım kurallara bağlamıştır.
Borçlar Huküku’nda hediye (bağış) Türk Medeni Kanunu’nun Borçlar Hukükunu düzenleyen kısmında, (Bağışlama) başlığıaltında düzenlenmiştir. Borçlar Kanunu’nun, 234-247. maddeleri bağışlamanın genel hükümlerini açıklamaktadır. Ayrıca Medeni Kanunun 86. maddesinde, evlenmek düşüncesiyle nişanlanan tarafların birbirine verdikleri hediyenin hükümleri açıklanmıştır. Borçlar Kanunu’nun 234. maddesinde; “Bağışlama, hayatta olan kimseler arasında bir tasarruftur ki, onunla bir kimse mukabilinde bir ıvaz (karşılık) taahhüd edilmeksizin malının tamamını veya bir kısmını diğer bir kimseye temlik eder.” şeklinde tarif olunmuştur.
islam, hukükunda hediye: Mecelle’de, “Hibe” başlığı altında düzenlenmiştir. Hibe, bağışlamak demektir. 833-880’inci maddelerinde genel hükümleri açıklanmıştır. Çeşitli fıkıh kitaplarında da hibe, yani hediye hükümleri, geniş olarak izah edilmiştir. Mecelle’de, “Hediye, bir kimseye ikramen götürülen veya gönderilen maldır.” şeklinde tarif edilmiştir (mad. 833). Muhtaç olan kimselere verilen mala“sadaka” denir. Yani hiç bir karşılık beklemeksizin zengin fakir kimselere verilen hediye, sevab kazanmak için muhtaçlara verilen “sadaka” olur.
Hediye verenin, “Hediye ettim, hibe ettim. gibi” adet olan sözü söylemesi, alanın da; “Kabul ettim” demesi ve kabz etmesi, eline alması ile tamam olur. Bu üç şarta “icab, Kabul ve Kabz” denir. Menfaat hediye edilmez. Fakat ariyet (ödünç) olarak verilebilir.
Hediyenin ve karşılığının ayrılmadan önce verilmeleri lazımdır. Hediye verilen malın, hediye verenin kendi malı ile meşgul olmaması ve hisse-i şayialı (ortaklar arasında henüz taksim edilmemiş hisseli mal) olmayacak surette, ayrı olarak kabz olunması lazımdır. Mesela; yemek bulunan çantayı, eşya bulunan evi, yük bulunan hayvanı hediye sahih, geçerli olmaz. Bunları boşken veya yalnız yüklerini hediye etmek geçerlidir. Koyundaki yün, dikili ağaç, ağaçtaki meyve, memedeki süt hediye edilmez. iki
kimse, ortak oldukları bir evi birine hediye edebilirler. Fakat bir kimse, evini iki kişiye hediye edemez. Çünkü taksimi mümkün olan bir şeyi, hisse-i şayialı olarak vermek caiz değildir.
Alacağını borçluya hediye eden, artık bunu geri isteyemez. Yedi şeyden biri varsa, mevcut olan hediye de teslimden sonra geri alınamaz. Bunlar bulunmazsa, hakim kararı ile geri almak sahih, geçerli olursa
da mekruhtur, beğenilmeyen bir iştir. Bu yedi engel şunlardır
1) Hediye olarak verilen mevcut malda, kıymetini arttıran fazlalık meydana gelmesi,
2) ikisinden birinin ölmesi,
3) Hediyenin karşılığı olduğu bildirilerek bir hediye verilmesi. Bunu başkasının da vermesi rücü etmeye mani olur.
4) Hediye edilen malın, alanın mülkünden çıkmış olması
5) ikisi arasında nikah (evlilik) bulunması, 6. Aralarında nikahı ebedi haram eden akrabalık bulunması,
7) Hediye edilen malın helak olması. Hediye edilen alacak ve sadaka geri alınmaz. Birinin alacağını ondan izinsiz ödeyerek onu kendisine borçlu yapamaz.
Evlenen kadın, mehrini kocasına, ölmüş ise varislerine hediye edebilir. Koca, zorla hediye ettiremez. Hanımın babası, kızının mehrini damadına hediye edemez.
islam hukukunda, “Rukbi” adı verilen hediye caiz değildir. Yani, “Sen ölürsen benim olsun, ben ölürsem senin olsun!” diyerek evini birisine vermek batıldır. Çünkü taraflardan herbiri, diğerinin ölümünü beklemektedir. “Ömri” denilen hediye caizdir. Yani, “Ömrün boyunca evim senin olsun!” deyince, öldükten sonra ev, sahibine; sahibi ölmüş ise, varislerine geri verilir.
Çocuğa hediye verilir. Küçük çocuğa verilen hediyeyi babası alır. Baba yoksa tayin ettiği vasisi, dedesi, o da yoksa onun vasi tayin ettiği alır. Bu dört kimseden biri bulunmazsa çocuğa bakan alır. akıllı çocuk kendisi alır. Çocuk, malını hediye edemez. Babanın veya annenin, malının hepsini oğluna veya oğullarından birine hediye etmesi diğerlerini mahrum bırakması caiz olur ise de günahtır